Uzm. Dr. Aylin ARSLAN

RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI
PSİKİYATRİST & PSİKOTERAPİST

HAKKINDA
1977 yılında Kırıkkale' de doğdum. İlköğretim ve liseyi Soma Manisa' da tamamladım.1994 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak, 2001 yılında tıp doktoru unvanını aldım. Gazi Osman Paşa Üniversite Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında Psikiyatri ihtisasını ve Gazi Üniversitesi’nde Çocuk Ergen Psikiyatrisi rotasyonunu tamamlayarak 2012 yılında Psikiyatri Uzmanı olarak çalışmaya başladım.
TEDAVİ VE DESTEK
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI PSİKOTERAPİ
ONLİNE TERAPİ
CİNSEL TERAPİ
ÇİFT VE AİLE TERAPİSİ VE DANIŞMANLIĞI
ŞEMA TERAPİ
EMDR TERAPİSİ
EBEVEYN DANIŞMANLIĞI
BAĞIMLILIK TEDAVİSİ VE DANIŞMANLIĞI
OBEZİTE, YEME BOZUKLUKLARI TEDAVİSİ VE DANIŞMANLIĞI
ERİŞKİN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
  • Hacı Miktat Mahallesi, Dervişoğlu Sokak Sarıgöller İş Merkezi, No: 38/201, Daire : 2, 28100 Merkez/Giresun
  • Bulancak durağı karşısı Halk Bankası yanı Sarigöller İş Merkezi KAT:2

BİLGİ İÇİN TELEFON NUMARASI ARANMASI GEREKMEKTEDİR.

undefined


1977 Kırıkkale doğumluyum. İlköğretim ve liseyi Manisa Soma’da okudum. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 2001 yılında bitirdikten sonra kısa bir mecburi hizmet tecrübem oldu, ardından Tıp Uzmanlık Sınavında Samsun OMÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji İhtisasını kazandım. İki buçuk yılın ardından yapmak istediğim mesleğin bu olmadığına karar verdim ve yeniden Tıpta Uzmanlık sınavına girerek hep istediğim Psikiyatri ihtisasını Gazi Osman Paşa Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamladım. 2012-2017 yılları arasında Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi’nde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak devlet hizmet yükümlülüğümü yerine getirdim. Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2017 yılından sonra Psikiyatri Anabilim Dalında göreve başladım ve iki yıl Psikiyatri Anabilim Dalı başkanı olarak görev yaptım. Giresun Psikiyatri Anabilim Dalında Yar. Doç. Dr. olarak görev yaptığım sürede psikotik bozukluğu olan hastalarda atipik antipisikotik kullanımı ve metopolik etkileri, Morbit Obeziteli kadınlarda depresyon ve anksiyete düzeylerinin dürtsellikle ilişkisinin incelenmesi, Kronik Böbrek Yetmezliği olan hastalarda eşlik eden Psikiyatrik Komorbitite çalışmalarını yaptım. Kognitif ve Davranış Terapileri kurumsal eğitimimi 2008-2009 yılları arasında Prof. Dr. Hakan Türkçapar hocadan aldım. Cinsel Terapi eğitimimi CETAD Modül 1, Modül 2 teorik eğitimlerimi 2016, CETAD Süpervizyon eğitimimin 48 saatini tamamlamış olup halen devam etmektedir. Çok severek çalıştığım hastaneden hem daha verimli çalışabilmek hem de uzun zamandır eğitimlerini aldığım psikoterapi yaklaşımlarını uygulayabilmek için gerekli koşulları sağlayabilmek adına kendi özel muayenehanemi açtım. Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR, Şema Terapi, Cinsel Terapi, Çift Terapisi alanlarında çalışmalarımı sürdürüyorum.

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI PSiKOTERAPİ

Bilişsel davranışçı terapi kişinin düşünce yapısının, algılarının ve olayları yorumlayış şeklinin, duygusal tepkilerini ve davranışlarını belirlediği kuramına dayanır. Bu doğrultuda terapideki amaç, kişinin olumsuz ve işlevsel olmayan düşüncelerini yeniden yapılandırmak ve yerine gerçekçi ve olumlu düşünce şeklini getirmektir. Bu şekilde kişinin duygu ve davranışlarının değişmesi sağlanır.Bilişsel Davranışçı Terapi, olumsuz yönde gelişen koşullanma ve bununla ilişkili olarak gelişen inanç sistemini fark ederek; bu inanç sisteminin duygu ve davranışlara yansıma şeklini kişiye göstermeyi amaçlar. Terapi sürecinde en temel prensip olarak işlevsiz ve iyi gelmeyen düşüncelerin alternatif/gerçekçi düşüncelerle değişimi sağlanır.Bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bu terapide; kişinin hayatında sorun olarak gördüğü konular belirlenir. Bu sorun alanları, ilişki alanı, sosyal yaşam ve iş yaşamı, ailevi sorunlar vb. olarak değerlendirilebilir. Kişi ile terapistin iş birliği içinde belirledikleri sorunlar doğrultusunda; sıklığı ve günleri belirlenmiş,yapılandırılmış seanslar şeklinde çalışmaya başlanır. Seanslarla birlikte duygu, düşünce ve davranış boyutlarında değişim gerçekleşmesi beklenir.
ONLİNE TERAPİ
Son zamanlarda teknolojideki gelişmeler hayatın pek çok alanında değişikliğe sebep oldu. Pandeminin getirdiği kısıtlamalar da yeni çözüm yolları keşfetmemizi sağladı. Her iki faktörün de etkisiyle güncel hayatımıza dahil olan yeniliklerden birisi “telepsikiyatri”. Telepsikiyatri hasta ile uzman psikiyatrist arasında aynı anda uzak mesafeden görüntülü ve sesli konuşmaya imkân tanıyan bir teknolojidir.Telepsikiyatri teknolojisi ile hasta doktoru ile gerçekten yüz yüze konuşuyormuş gibi bir fırsata sahip olur. Telepsikiyatri psikiyatrik değerlendirme ve tedaviye imkân sağlar. Etkinliği açısından belli bir sıklıkla ve sürekli olması gereken terapiler açısından da telepsikiyatri büyük kolaylık sağlar. Hasta kendi evinden, psikiyatrist evinden ya da ofisinden, zaman kaybetmeden, ulaşım sorunu yaşamadan görüşebilmenin konforunu yaşar. Bakım verdiği kişiler ya da çocuklar nedeniyle evden ayrılmayan, işten izin alması sorun olan, psikiyatrik destek aldığını başkalarının bilmesini istemeyen ya da etiketlenme kaygısı taşıyan pek çok kişi için on line terapiler hayat kurtarıcı.
CİNSEL TERAPİ

Cinsel terapi bu konuda eğitim almış, deneyimli psikiyatrist ve psikologlar tarafından uygulanır. Cinsel terapiye başvuran kişinin cinsel eşi varsa tedaviye cinsel eşiyle başvurması önerilir. Çünkü bu tedavi başarısını daha da artırmaktadır. Öncelikle her iki partnerle ayrı ayrı görüşülerek cinsel öykü ve cinsel sorun öyküsü alınır. Sorunun alanları belirlendikten sonra tedavi hedefleri çiftle beraber saptanır. Görüşmelerin sıklığı, süresi ve temel ilkeleri belirlenir.Cinsel bölgelerin anatomisi ve fizyolojisi, cinsel yanıtların işleyişi, yanlış cinsel inanışlar, cinsellik kavramı anlatılır. Daha sonra çeşitli ev ödevleri verilerek cinsel terapi uygulanır.
ÇİFT VE AİLE TERAPİSİ VE DANIŞMANLIĞI
İlişkiler karşılıklı ihtiyaç ve beklentilerin gözetildiği, emek verildiği takdirde sağlıklı devam edebilen dinamik süreçlerdir. İyi bakılmadığı ve yeterince özen gösterilmediği koşulda kişiler gibi ilişkiler de hastalanır. Bu hastalık bazen çift arasında bazen aile üyeleri arasında olabilir.Aile ve ya çift danışmanlığında amaç, mevcut sorunların farkına varmak, etkili iletişimi sağlayarak, kişiler arası ilişkileri iyileştirmektir
ŞEMA TERAPİ
Jeffrey Young tarafından geliştirilmiş olan Şema Terapi modeli, erken dönem yaşantıların, yetişkinlik dönemindeki yansımalarının keşfine ve değişimine odaklıdır. Bebek dünyaya gelir gelmez, çevresi ve diğer canlılarla etkileşime girer. Maruz kaldığı her türlü yaşantı sonrasında otomatik olarak bir çıkarım yapar. Her kişi doğduğu ortama kaçıncı çocuk olduğu, istenilen bir bebek olup olmaması, mizaç özellikleri gibi sayısız değişkene bağlı olarak değişen şemalar geliştirir. Erken çocukluk döneminde geliştirilen şemalar bu gün bizim gerçeği algılayış biçimimizi, hayata ve kendimize bakışımızı, insan ilişkilerimizi ve hayattan doyum alıp almamamıza kadar pek çok şeyi etkiler.
Şema modeline göre, çocukluk yaşantılarından itibaren gelişmeye başlayan şemalar, zamanla işlevsel olmayan düşünce ve davranış kalıplarına dönüşürler. Çocukluk çağında olaylar ve durumlarla baş etmeye yardımcı olan bu şemaların, erişkin yaşlarda kişinin işlevini bozucu olduğu ve bazı kronik durumlarla ilişkilendirebileceği görülmüştür. Bu noktada Şema Terapi, çocukluk ve ergenlik döneminde belirgin kökenleri bulunan psikolojik bozuklukların fark edilmesine ve tedavi edilmesinde yönelik kuramsal ve uygulamaya yönelik bir model olarak geliştirilen bir psikoterapi yöntemidir.
EMDR TERAPİSİ
EMDR’nin gelişimi 1987 senesinde, Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başladı.EMDR terapi göz hareketlerinin, rahatsız edici düşüncelerin etkisini azaltabildiği teorisine dayanır. Beyin, her yeni deneyimle birlikte kendisine ulaşan duygu, düşünce, ses, koku gibi bilgi kaynaklarını işler ve öğrenme için işlevsel hale getirir.  Bu sistem sağlıklı çalıştığı zaman öğrenme gerçekleşir. Travmatik ve olumsuz olaylar bu bilgi işleme sisteminde bozulmaya sebep olur. Dolayısıyla yeni bilgiler işlenemez, işlevsel bilgi ortaya çıkmaz ve öğrenme gerçekleşemez. İşlenmeyen bilgiler, oldukları hali ile depolanır. Böylelikle kişi izole kalmış anıları tetiklendiğinde, sanki o anıyı tekrar yaşıyormuş gibi etkilenir. İşlenmeyen anılar, geçmişte yaşanan büyük kazalar, savaş, kayıplar vb. olabildiği gibi çocukluk döneminden kalan travmalar veya günlük hayatta yaşanılan olumsuzluklar da olabilir.EMDR terapisi, beynin bozulmuş olan mekanizmasının tekrardan çalışmasını, izole olmuş, işlenmemiş anının işlenmesini sağlar.Yapılan pek çok çalışmada EMDR’nin travmatik yaşantıların iyileştirilmesinde ve pek çok psikiyatrik rahatsızlığın tedavisinde etkin bir yöntem olduğunu gösterilmiştir.
EBEVEYN DANIŞMANLIĞI
Muhtemelen pek çok kişi anne baba olmakla ilgili sayısız tasarı kurar aklında. Çoğu zaman bu tasarılar gerçeğinden çok farklı olur. Ebeveyn olmak her ne kadar eşsiz bir deneyim olsa da pek çok sorunu ve krizi de beraberinde getirir. Ebeveyn danışmanlığında mevcut sorunların ve krizlerin aşılması yanında; kişilerin talebi doğrultusunda onlar anne babalığın anlamı, çocukları kadar kendi ebeveynlik rollerinden beklentileri ve şidddetsiz iletişim, şefkatli ebeveynlik konularında bilgi verilmekte, tarafımca “İyi Anne Baba Olmak” adlı atölyeler düzenlenmektedir.

BAĞIMLILIK TEDAVİSİ VE DANIŞMANLIĞI
Madde, vücuda girdiğinde ruhsal, davranışsal ve fiziksel değişikliklere neden olup, bağımlılık yapabilen kimyasal uyuşturucu veya uyarıcı addelerdir. Bu maddeler, doğal ya da sentetik olabilir. Bağımlılık yapan başlıca maddeler; esrar, eroin, kokain, amfetamin, ekstazi, uçucu maddeler (bally, tiner), maraş otu, sihirli mantar, LSD, melek tozu,benzodiazepinler olarak sıralanabilir.
Madde, beyin işlevlerini etkilediği gibi tüm bedensel yapıları da etkiler. Zamanla tüm organlarda kalıcı hasarlara yol açar. Ruhsal ve davranışsal sorunlar oluşturarak kişinin yakın ilişkilerini ve sosyal ve mesleki hayatını olumsuz etkiler. Madde bağımlılığı kişinin her alandaki kapasitesini azaltır. Buna rağmen bağımlılık nedeniyle kişi madde almaya devam eder.Detaylı yapılan ruhsal durum muayenesi, aile görüşmeleri neticesinde; uygun olan hastalara ayaktan tedavisi yapılmaktadır.
OBEZİTE, YEME BOZUKLUKLARI TEDAVİSİ VE DANIŞMANLIĞI
Kilo ile ilişkili sorunlar;  son yıllarda ülkemiz de dahil olmak üzere yaygınlığı artmış, insan yaşamını etkileyen önemli bir sağlık sorunlarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre obezite riskli hastalıklar kategorisindedir. 2016 yılında yapılan bir araştırma, 2025 yılına kadar 70 milyon çocuğun obezite tanısı alacağı yönünde tahminde bulunmaktadır.Besin yoluyla vücuda alınan enerji, harcanan enerjiden fazla olduğunda; vücut yağ kitlesi, yağsız vücut kitlesine oranla artış gösterir ve bu durumda obezite olarak adlandırılan kronik hastalık oluşur. Obezite, pek çok kronik hastalığı beraberinde getiren ciddi bir sağlık sorunudur. Eşlik eden rahatsızlıkla arasında; diyabet, karaciğer yağlanması, tansiyon, kalp damar dolaşımla ilgili sorunlar yer almaktadır. Obezite, yalnızca fizyolojik sorunları değil; beraberinde çeşitli psikolojik problemleri de getirmektedir. Bireyin yaşam kalitesi azalmakta ve gündelik işleri sürdürme konusunda işlevselliği azalmaktadır. Hastalık nedeniyle sağlık kurumlarına artan başvurular, ciddi sağlık harcamalarını da beraberinde getirmektedir.

ERİŞKİN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
Temel belirtileri işlevselliği etkileyecek kadar ciddi boyutlarda olan ve süregiden dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüselliktir. Hastalığın tanımı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu beraber olarak içerse de bütün vakalarda dürtüsellik ve hiperaktivite beraber görülmek zorunda değildir. Bu alt tipleme erişkinlikte de geçerlidir.Yalnızca dikkat eksikliği ve ilişkili özellikler, yalnızca hiperaktivite/dürtüsellik ve ilişkili özelliklerle seyreden alt tipler olmakla beraber hastalığın bu iki özelliğin beraber görüldüğü birleşik formu da vardır. Yaş aldıkça dürtüsel belirtiler azalma gösterirken ( aslında azalmaktan ziyade kalem çevirme, bacak sallama gibi daha lökalize şekilde devam eder) dikkatsizlik ve dikkatsizliğin neden olduğu pek çok sorun devam eder.Erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu, maddi sorunlara, iş kayıplarına, aile sorunlarına, ek başka psikiyatrik hastalıklara ( örneğin alkol bağımlılığı, anksiyete bozuklukları, depresyon…) yol açabildiği için önemli bir sağlık sorunudur.Nörobiyolojik zemini olan DEHB için ilaç tedavileri bütüncül tedavi yaklaşımının temelini oluşturmaktadır. İlaçların erişkinde tıbbi ve ruhsal eş tanıları gözeterek planlanması gereklidir.Tedaviye yanıtın çok yüz güldürücü olduğu bozukluklardan biri olan DEHB'de tedavi sadece hastanın yaşam kalitesini değil aynı zamanda hasta yakınlarının yaşam  ve ilişki kalitesini de artırmaktadır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR